Karahanlı Sanatı

Karahanlı Sanatı Karahanlı Devleti (840-1212), Uygur Devleti’nin yıkılmasından sonra kurulmuştur. Tanrı dağlarının güney ve kuzeyini içine alan bu devletin merkezi Balasagun kentidir. Diğer önemli kentleri arasında Buhara, Tirmiz, Merv ve Özkent sayılabilir. Devletin sınırları zamanla Türkistan, Maveraünnehir ve Horasan’ın büyük bir bölümünü içine alacak şekilde genişlemiştir. Karahanlılar ilk Müslüman Türk devletidir. Onlar, Türk kültürü ile İslam kültürünü kaynaştırarak birçok sanat yapıtı ortaya koymuşlardır. Karahanlı yapılarının temellerinde taş, duvarlarında ise kerpiç ve tuğla kullanılmıştır. Yapıların süslemeleri oldukça sadedir. Tuğla malzemenin değişik dizilişleriyle dekorasyon oluşturmuşlardır. Karahanlılar, dinsel (cami, türbe, medrese) ve sivil yapıları (evler, saraylar, kervansaraylar) ile daha sonraki Türk mimarisine örnek olmuşlardır. Dinî Mimari 1. Camiler Bölgesel malzemelerle (kerpiç ve tuğla) yapılan Karahanlı camileri, Mimar Sinan’ın geliştirdiği merkezî planlı büyük camilerin ilk örnekleridir. Hazer Degaron Camisi (11. yüzyıl): Buha-ra’daki cami kare planlıdır. Yapının merkezinde dört yuvarlak ayağın üzerine yerleştirilmiş sivri kemerlerin taşıdığı bir kubbe bulunur. Bu ayaklardan yapının dört duvarına atılan kemerlerle ibadet mekânı 9 bölüme ayrılmıştır. Tuğla ve kerpiç malzeme kullanılarak yapılan bu yapıda merkezî kubbe bütün yapıya hakimdir. Bu plan, kendisinden 400 yıl sonra Mimar Sinan’ın İstanbul’da yaptığı Şehzade Camisi planı ile büyük bir benzerlik gösterir. Talhatan Baba Camisi (11. yüzyıl sonu): Merv şehrinde tamamen tuğladan yapılan bu cami, tek kubbeli bir yapının nasıl genişletilebileceğine ilişkin iyi bir örnektir (Plan 10). Geniş bir avlusu bulunan yapının girişindeki üç kapı ve aradaki duvarlarda yer alan nişler cepheyi hareketlendirmiştir. 2. Minareler Karahanlılar Döneminin önemli mimari yapılarından biri de minarelerdir. Abbasilerle başlayan cami yapısından ayrı minare yapma geleneği Ka-rahanlılar Döneminde farklı bir boyut kazanır. Çokgen kaide üzerine silindirik gövdeli yukarı doğru daralan minareler, tuğlaların farklı dizilişleriyle süslenmiştir. 10 ve 12. yüzyıllarda yapılan minarelerden günümüze kadar gelenler arasında Buhara’daki Kalan Minare, Tirmiz’deki Car Kurgan Minaresi, Özkent Minaresi ve Ürgenç’teki Kutluğ Timur Minaresi sayılabilir. 3. Türbeler Karahanlı türbeleri kare planlı, tuğla malzemeli ve süslemeli anıtsal yapılardır. Arap Ata Türbesi (978): Tuğladan yapılan türbe; kare planlı, kubbe ile örtülü ve bezemelidir. Yükseltilmiş giriş cephesi, kubbeye geçişi oluşturan üç yapraklı yonca biçimli tromplarıyla daha sonra yapılanlara öncülük etmiştir. Ayşe Bibi Türbesi (11. yüzyıl): Kare planlı, kubbe ile örtülü türbe; portali, altı ve ortası dar köşe sütunceleriyle dikkat çeker. Türbe yıldız, haç ve kare biçiminde parlak renkli tuğlalarla kaplanmıştır. Balaci Hatun Türbesi (12. yüzyıl): İçten kubbe, dıştan basıkça yivli bir piramit külahla örtülü olan türbe tuğladan yapılmıştır. Sivil Mimari Karahanlılardan kalma sivil yapılar arasında kervansaraylar ve saraylar sayılabilir. 1. Kervansaraylar Karahanlılar Dönemi kervansarayları, İslami-yetten sonraki Türk kervansaraylarının öncüleridir. Ribat adı verilen bu yapılar; sınırlarda, ticaret yollarında güvenlik ve konaklama gereksinimlerini karşılamak için yapılmıştır. Savunma duvarlarıyla çevrili ribatlar; mescit, ambar, ahır, odalar gibi bölümleri ile Türk mimarisinin geliştirdiği önemli yapı tiplerindendir. Ribat-ı Melik (1078-1079): Buhara-Semer-kant yolunda, kerpiç ve tuğla malzeme kullanılarak yapılmıştır. Yapının avlularının etrafındaki birbirine benzeyen tonozlu odalar ve mekânlar, iki katlı olarak sıralanmıştır. Bugün yapının yalnızca güney cephe duvarıyla portali ayakta kalmıştır. Karahanlılar Döneminden kalan diğer kervansaraylar arasında Merv – Amul yolundaki Akçakale Kervansarayı (dörder eyvanlı, iki avlulu, Anadolu’daki sultan hanları anımsatan 11. yüzyıl sonuna ait önemli bir yapı) Kurtlutepe (Başane) Kervansarayı ve Türkmenistan’daki Dehistan Kervansarayı sayılabilir. 2. Saraylar Karahanlılardan kalma sivil yapılardan biri de saraylardır. Tirmiz Sarayı (11. yüzyıl): Karahanlılardan kalma yazlık bir saraydır. Karahanlılar tarafından yapılmasına karşın Gazneliler ve Büyük Selçuklular tarafından da kullanılmıştır. Asıl saray kısmı, ortasındaki dört ey-vanlı avlusuyla dikkat çeken kare biçiminde bir yapıdır. Yapının süslemelerinde hayvan figürlerinin yanı sıra bitkisel ve geometrik ögeler de bulunmaktadır. Kaynak: Lise Sanat Tarihi 2, Doc. Dr. Mehmet Zeki iBRAHiMGiL

0 yorum:

Yorum Gönder